Türkiye'nin siyasi tarihinde önemli bir yere sahip olan Alparslan Türkeş, 28 yıl önce 4 Nisan 1997 tarihinde hayatını kaybetti. Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) kurucusu ve Türk Milliyetçiliği'nin önemli figürlerinden biri olan Türkeş, sadece siyasi duruşuyla değil, aynı zamanda ideolojik görüşleriyle de dikkat çekmiştir. Bugün, vefatının yıl dönümünde, Türk milletinin hafızasında yer eden mirası yeniden gözden geçiriliyor.
Alparslan Türkeş, 25 Kasım 1917 tarihinde Kıbrıs'ın Baf şehrinde dünyaya geldi. Türkiye’ye 1923 yılında yerleşen Türkeş, eğitim hayatına Ankara'da devam etti. 1938 yılında Harp Okulu'ndan mezun olan Türkeş, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde çeşitli görevlerde bulundu. Sonraki yıllarda siyasi hayata atılan Türkeş, 1965 yılında Milliyetçi Hareket Partisi’ni kurarak Türk siyasetinde milliyetçi bir dalga yaratmıştır.
Türkeş, siyasi kariyerine başlayarak Türk milliyetçiliğinin savunucusu oldu. 1969 ve 1973 yıllarında yapılan genel seçimlerde MHP, güçlü bir performans sergileyerek Meclis’e girmeyi başardı. 1977’deki seçimlerde ise MHP, %8,6 gibi bir oy oranı alarak üçüncü parti konumuna yükseldi. 1980 askeri darbesinin ardından gözaltına alınan Türkeş, uzun bir süre hapis yattı. 1983 yılında serbest kaldıktan sonra partisini yeniden şekillendirdi ve 1992 seçimleri sonrası MHP yine önemli bir siyasi aktör haline geldi.
Alparslan Türkeş, vefatından önce Türk dünyası ve Türk milliyetçiliği adına önemli projelere imza atmış bir liderdir. 1990'lı yıllarda Türk Dünyası ile ilgili birçok zaferi desteklemiş ve Türk cumhuriyetleriyle ilişkileri güçlendirmeye çalışmıştır. Türkeş’in vefatı, sadece Türk milliyetçileri için değil, aynı zamanda Türkiye'deki tüm siyasi hareketler için büyük bir kayıp olarak görülmüştür. O, yalnızca bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir vizyoner olarak da anılmıştır. Onun Liderlik anlayışı ve ideolojisi, günümüz Türkiye’sinde dahi tartışılmakta ve takip edilmektedir.
Her yıl Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünde düzenlenen anma törenleri, ona olan sevgi ve saygının bir göstergesi olarak öne çıkmaktadır. Ankara'daki mezarı başta olmak üzere, Türkiye’nin dört bir yanındaki MHP il teşkilatları, bu özel günde anma etkinlikleri düzenleyerek Türkeş’in mirasını yaşatmaya çalışmaktadır. Törenlerde genellikle Türkeş’in hayatına dair konuşmalar yapılmakta, onun Türk milliyetçiliğine kattıkları yeniden hatırlatılmaktadır.
Türkeş, Türk milliyetçiliği fikrinin yanında, Türk kültürü ve değerlerinin önemini her daim vurgulamıştır. Bugün, onun idealleri doğrultusunda hareket eden birçok genç, Türkeş’in bıraktığı mirasa sahip çıkmakta ve Türk milletine hizmet etmektedir. Vefatının 28. yılı itibarıyla, Alparslan Türkeş’in ideolojisi ve görüşleri, Türk toplumunda hâlâ etkisini sürdürmektedir. Bu bağlamda, siyaseten tartışılan konuların çoğu Türkeş’in düşünceleriyle bağlantılı olarak ele alınmaktadır.
Sonuç olarak, Alparslan Türkeş, Türk siyasi tarihinin unutulmaz bir figürü olarak anılmaya devam etmektedir. Onun fikirleri ve liderlik anlayışı, geçmişten günümüze kadar pek çok nesil tarafından tartışılmakta ve göz önünde bulundurulmaktadır. 4 Nisan gününde yapılan anma etkinlikleri, ona olan bağlılığın ve saygının bir simgesi olmanın ötesinde, Türk milliyetçiliğinin geleceğine ışık tutmaktadır.