İsveç'te bir üniversitede okuyan bir Türk öğrenci, ayrımcılığa maruz kaldığını iddia ederek dava açmıştı. Mahkeme, üniversitenin öğrenciye ayrımcılık yaptığına hükmetti. Bu karar, üniversitenin ayrımcı politikalarının yargı tarafından da kabul edildiğini gösteriyor.
Davacı öğrenci, üniversitedeki diğer öğrencilere ve öğretim görevlilerine karşı ayrımcılığa uğradığını ve Türk kökenli olduğu için seçilmeyen görevlere layık görülmediğini belirtmişti. Mahkeme, öğrencinin iddialarını haklı buldu ve üniversiteyi suçlu buldu.
İsveç'te son yıllarda artan ayrımcılık vakaları, ülkede yaşayan göçmen ve azınlık gruplarının karşılaştığı zorlukları gözler önüne seriyor. Bu tür olayların yasal yollarla sonuçlandırılması, adaletin sağlanması açısından önemli bir adım olarak görülüyor.
Üniversite yetkilileri ise suçlamaları reddetmiş ve ayrımcılığın kabul edilemez olduğunu vurgulamıştı. Ancak mahkeme kararıyla birlikte üniversitenin bu konuda sorumluluğunu kabul etmesi gerektiği ortaya çıktı.
Türk öğrenci, aldığı adalet kararıyla üniversiteye verdiği mücadeleyi kazanmanın mutluluğunu yaşarken, diğer öğrencilere de benzer durumlarda susmamaları ve haklarını aramaları konusunda cesaret verdi.