Birçok ebeveyn, çocuklarının okuldaki ödevleriyle zaman zaman kıyasıya mücadele verir. Ancak bazen bu mücadele, beklenmedik ve güzel sonuçlar doğurabiliyor. İşte bu noktada, İstanbul'da yaşayan Mert Yılmaz’ın hikayesi öne çıkıyor. Mert, oğlu Efe’nin okulda bir proje ödevi için araştırmalar yaparken, kendisini yeni bir dünyada buldu. İkili, ödevi tamamlamak için bir araya geldiklerinde, sadece ders çalışmakla kalmayıp, birlikte geçirdikleri zamanın nasıl bir hobiye dönüşebileceğini keşfettiler.
Başlangıçta, proje için belirledikleri konu Efe'nin sevgisi olan doğa hakkında bilgiler toplamak oldu. Mert, oğlu Efe’ye bu süreçte rehberlik yaparken, aslında kendi çocukluğuna dair birçok anıyı da yeniden yaşamaya başladı. Efe’nin öğretmeni, ödevin sadece bir araştırmadan ibaret olmadığını, ayrıca doğayı keşfetmeleri ve birbirlerine daha yakın olmaları açısından değerli bir fırsat sunduğunu ifade etti. Mert, oğlu ile birlikte doğa yürüyüşlerine çıkıp ağaçları, çiçekleri ve kuşları gözlemlemeye başladıkça, hem Efe’nin merak duygusu gelişti hem de aralarındaki ilişki güçlendi. Bu süreç, babanın oğlu ile kurduğu bağı derinleştirerek yeni bir bakış açısı kazandırdı.
Efe’nin ödevi için yapılan ilk doğa yürüyüşünün üzerinden zaman geçtikçe, Mert ve Efe’nin bu etkinliğe olan ilgisi artmaya başladı. Başlangıçta sadece ödev amacıyla çıktıkları bu yürüyüşler, kısa bir süre sonra düzenli bir hobi haline geldi. Baba ve oğlu, doğa gözlemlerini sadece bir proje olarak değil, yaşamlarının bir parçası haline getirdiler. Mert, bu hobinin onlara neler kazandırdığını şu sözlerle ifade etti: “İlk başta sadece oğlu Efe’ye yardım etmek istiyordum ama artık doğada geçirdiğimiz zaman hayatımın en güzel anlarından biri oldu.”
İkili, artık yalnızca doğa yürüyüşlerine çıkmakla kalmıyor; aynı zamanda topladıkları doğal malzemeleri kullanarak çeşitli sanat projeleri de yapıyorlar. Örneğin, farklı ağaç yaprakları ve çiçeklerden kolajlar oluşturarak hem yaratıcılıklarını geliştiriyor hem de birlikte zaman geçirmenin tadını çıkarıyorlar. Doğa gözlemlerini, doğanın güzellikleri üzerine konuşmalarla zenginleştirirken, Efe’nin bilimsel merakını da pekiştiriyorlar. Böylece, çocuk odaklı öğrenme metotları doğrultusunda, öğretici ve eğlenceli bir yolculuğa çıkıyorlar.
Bu yeni hobi, Mert ve Efe için sadece bir aktivite olmanın çok ötesine geçti. İkili, doğanın sunduğu güzellikleri keşfederken, çevre bilinci ve sürdürülebilir yaşam hakkında da bilgiler edinmeye başladı. Elde ettikleri gözlemlerle, hem kendi hayatlarında hem de çevrelerinde pozitif değişiklikler yaratmayı hedefliyorlar. Mert, bu süreçte doğanın korunması ve bilinçli bir şekilde yaşamak gerektiğine de dikkat çekti. “Öğrenme sürecinin içinde doğayı koruma bilinci de var” diyen Yılmaz, hem kendisinin hem de oğlunun çevreye duyarlı bireyler olarak yetişmesine katkı sağladığını düşünüyor.
Özellikle pandemi döneminde evde geçirilen süre, birçok aile için zorlayıcı oldu. Ancak Mert ve Efe, bu zorlu dönemi keyifli anlarla doldurmak için doğayı keşfetmeyi seçti. Belki de evde kalmanın verdiği huzursuzluğu unuttukları, doğa ile barışık bir hale geldikleri bu süreç, ebeveyn-çocuk ilişkisinin değerini bir kez daha gözler önüne serdi. Efe’nin öğretmeninin tavsiyesiyle başlayan bu yolculuk, Mert ve Efe için kalıcı bir hobi ve hayat boyu sürecek anılara dönüştü.
Tüm bu gelişmeler, Mert’in oğlu Efe ile olan ilişkisinde gerçekleşen dönüşümle birlikte, gözle görülür bir mutluluğa da zemin hazırladı. Oğlunun projeleri için yaptığı bu değerli katkılar sayesinde, Mert sadece bir baba değil, aynı zamanda Efe'nın en büyük destekçisi, sırdaşı ve en yakın arkadaşı oldu. Efe’nin de, bu etkinlikler sayesinde sosyal becerilerini geliştirdiği, doğaya karşı duyarlılığının arttığı ve en önemlisi de babasıyla olan bağı daha da güçlendiği fikir birliği içinde.
Sonuç olarak, Mert ve Efe’nin hikayesi, basit bir ödevin iki kişi için nasıl büyük bir dönüşüm yarattığını gözler önüne seriyor. Doğa ile olan bağımızı kuvvetlendirerek, yaşamımızda daha çok mutluluğa yer açmamız mümkün. Belki de bir ebeveyn olarak çocuklarımızla kaliteli zaman geçirmek, onlarla birlikte yeni hobi ve ilgi alanları keşfetmek, birbirimize daha da yaklaşmamızı sağlayan en değerli fırsattır. Kim bilir, belki sizin de çocuğunuzla geçirdiğiniz bir saat, hayatınızın en güzel anısı haline gelebilir.