2025, Türkiye’nin sosyal ve ekonomik açıdan pek çok değişim ve dönüşümlere ev sahipliği yaptığı bir yıl olarak hafızalarda yer aldı. Hükümetin gerçekleştirdiği reformlar, küresel ekonomik dalgalanmalar ve toplumsal dinamikler, vatandaşların yaşam standartlarını doğrudan etkiledi. Bu yıl gerçekleştirilen anketler ve kamuoyu yoklamaları, Türk halkının en çok hangi konulardan şikayetçi olduğunu ortaya koydu. İşte 2025 Türkiye'sinde en fazla dikkat çeken sorunlar ve bu sorunların arka planları.
2025 yılında yapılan araştırmalara göre, Türkiye’nin en büyük sorunu ekonomik zorluklar olarak öne çıkıyor. Enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve işsizlik oranları, halkın gündemindeki başlıca maddelerden biri oldu. Gıda fiyatlarının artışı, kira bedellerinin yükselmesi ve yaşam standartlarının düşmesi, özellikle dar gelirli vatandaşlar açısından ciddi endişe kaynağı. Anketlerde, katılımcıların %60'ı ekonomi yönetiminin yetersiz olduğunu belirtirken, %50'si ise geçim sıkıntısı çektiklerini ifade etti.
Uzmanlar, bu sıkıntıların çözümü için yerinde politikaların uygulanması gerektiğini vurguluyor. Geçim sıkıntısının yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik etkilerinin de olabileceği konusunda bilgi veriliyor. Tarım ve tarımsal üretkenliğin arttırılması, istihdamın sağlanması ve vatandaşın alım gücünün yükseltilmesi için atılması gereken adımlar hayati bir önem taşıyor. Ayrıca, sosyal yardımların artırılması ve işsizliğe yönelik teşvikler de önemli bir çözüm önerisi olarak masada duruyor.
Ekonomik sorunların yanı sıra, eğitim ve sağlık alanındaki sıkıntılar da yıllardır gündemde olan meseleler arasında. 2025 yılında yapılan araştırmalara göre, vatandaşların %45’i eğitim sisteminin yetersiz olduğunu düşünüyor. Eğitimdeki eşitsizlikler, özellikle kırsal kesimde yaşayan çocuklar için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Özel okullara olan talep artarken, devlet okullarındaki altyapı eksiklikleri de gündemde sıkça yer alıyor.
Sağlık alanında ise hastanelerdeki yoğunluk ve hizmet kalitesi en çok şikayet edilen konular arasında. Vatandaşlar, randevu sisteminin karmaşıklığı ve hastanelerdeki uzun bekleme sürelerinden dolayı dert yanıyor. Sağlık sisteminin sürdürülebilirliği adına daha fazla doktor ve sağlık çalışanına ihtiyaç duyulurken, sağlık hizmetlerinin daha erişilebilir hale getirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Kamu sağlık harcamalarının artırılması, nöbet sistemlerinin yeniden gözden geçirilmesi ve sağlık çalışanlarının teşvik edilmesi, atılması gereken adımlar olarak öne çıkıyor.
Sonuç olarak, 2025 Türkiye'sinde halkın en çok şikayet ettiği sorunlar arasında ekonomi, eğitim ve sağlık başta gelmektedir. Vatandaşların bu konulardaki şikayetlerinin değerlendirileceği, çözüm önerilerinin masaya yatırılacağı bir diyalog ortamı oluşturulması, toplumsal huzurun sağlanması açısından kritik bir öneme sahiptir. Türk halkının sesi olmak ve bu sesin daha fazla duyulmasını sağlamak için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde harekete geçilmesi gerektiği uzmanlar tarafından sürekli vurgulanmaktadır.